1 Nisan 2017 Cumartesi

Sevgili Güllük #28 (Neden Tarkovski Olamıyorum...)

Bugün 01.04.2017. Bugün severek okuduğumuz Masa Online Dergi'si okur masasında Murat Düzgünoğlu filmi "Neden Tarkovski Olamıyorum..." incelemem yayınlandı. Okumak isterseniz aşağıdaki linkin üzerini tıklamanız yeterli :).



http://masadergi.com/neden-tarkovski-olamiyorum-murat-duzgunoglu/



Masa Dergi Sosyal Medya Hesapları

http://masadergi.com/
https://twitter.com/masadergi
https://masadergi.tumblr.com/
Devamını Oku »

31 Mart 2017 Cuma

Sevgili Güllük #27

Alper Canıgüz yeni kitabı için gün saymaya başlayabiliriz. Çok sevindim. Birçok online siteden 3 Nisan'da ön sipariş verebilirsiniz ben de yakın zamanda okumayı planlıyorum çünkü çok özledik <3.

Alper Canıgüz yazım için tıklayınız.



Devamını Oku »

28 Mart 2017 Salı

Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2015 3/4

Asdfgghgjghdssshf. Arkadaşlar ciddi kalamıyorum :). Bu başlığı attıkça ciddi olamıyorum. Bu arada başlığı görüp de şaşırmayın 2017'den yazıyorum :):). Efenim, yıl oldu dediğim gibi 2017 insanlar kaç meydan okuma bitirdi yeni yılda yenilerine başladı ben 2015'te kaldım. Resmen kaldım :), ama azimliyim bu yıl bu meydan okuma bitecek ve ben yeni bir meydan okumaya başlayacağım dedim ama sonra vazgeçtim. Bu meydan okumayı uzun zaman sonra bırakıyorum, pes ediyorum. Demek ki bazı şeyler olmayınca olmuyor ama bu demek değil ki bir daha hiç böyle etkinliklere katılmayacağım. Aksine kıyıda köşede duyduklarınız varsa yorumlarda belirtin katılacağım (akıllanmadı) ama kısa bir liste uzun vadede olmak şarkıyla yoksa hangi yıl biter onu bilemem :). Aşağıda öyle kitaplar var ki seneler öncesi okumuşum, şu an verdim mi evde bir yerde ben mi bulamıyorum bilemiyorum. Artık kısaca bahsedeceğim ve kapatacağım bu defteri. Kaç zamandır duruyor yazı bunu da yayınlayıp bitiriyorum. Okuyamadığım 6 kitap oldu sanırım ama canımız sağ olsun yapacak bir şey yok :).


(Yazı uzun olduğundan tek şarkı yetmez anca liste paklar dedim :))

Birkaç gündür buralarda yoktum ve şu an size farklı bir evden yazıyorum :). İnternet daha yeni bağlandığı için ve telaşımız biraz da olsa azaldığı için şu an buradayım. Kaldığımız yerden devam edeceğiz eğer bu sefer de bilgisayarım "error" vermezse şu aralar gitti gidecek diye çok korkuyorum. Eğer bir sıkıntı olmazsa çok güzel yayınlar hazırladım yeni yazılar olacak aynı zamanda eskiler de devam edecek onları da fırsat oldukça düzenleyip yayınlamaya çalışacağım. Bana çok çok şans dileyin, bolcasına ihtiyacım var :). Bu arada ukitaptan güzel takaslar yapıyoruz, onları da kısa zamanda okuyup yazmak istiyorum ve kullananlara bir şey danışmak istiyorum. Çekilişlerimde de takaslarda da kitaplar gönderdim ama ilk kez başıma bir iş geldi. Gönderdiğim yeni, hasarı sıfıra yakın kitap iki büklüm üyenin eline ulaşmış ve çok ama çok üzüldüm. Her zaman gönderdiğim gibi gönderdim fakat kargoda sorun oldu ve böyle bir şeyle karşılaştım. Bunun önüne geçmek için önerilerinizi yorumlarda yazarsanız sevinirim. Bu riski de sonraki takaslarımda ortadan kaldırmak istiyorum. Ptt zaten poşetle göndermemize izin vermiyor onu da belirteyim ve yardımcı olursanız çok sevinirim. İlk kez karşılaştığım için de diğerlerinden ne farkı oldu çok merak ediyorum ama ne kadar üzüldüğümü anlatamam kargonun hatası olmasına rağmen ve yorumlarınızı bekliyorum bu konuda.

Bu derdimi de paylaştıktan sonra sabrınız için teşekkür eder ve sizlere çok zaman önce okuyup çok zaman önce yazdığım ve çok zaman önceki bu dört kitabı sizlerle paylaşıp bu güzel meydan okumayı bir şekilde bitirip yenilerinde görüşmek dileklerimi sunarım :).

1. Yavaşlık - Milan Kundera


Bu kitabı sevdiğimi ve diğer kitaplarını okumak istediğimi hatırlıyorum. Azıcık varsayımsal olarak konuşuyorum, çünkü baya zaman oldu tamamen hatırlamakta zorluk çekiyorum :). Postmodern roman özelliklerini görebilirsiniz. Kısacık bir kitap ama birçok zaman, mekan ve karakter çeşitlemesi var.

2. Türkü Söylüyor Otlar - Doris Lessing


Çok güzel "postcolonial" sömürgecilik sonrası bir roman. Irkçılık, sömürgecilik, sömürge, sömürgede oturan beyazlar ve bu bölgelerdeki zencilerin (kitapta böyle bahsedildiği için ben de öyle yazdım) durumu, bu iki farklı ırkın arasındaki ilişki, başlıca temalar olabilir. Bu kitapta okuduğum Albert Memmi'nin okuduğum bir makalesinin örneğini gördüm diyebilirim.

3. Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri - Yekta Kopan


Beğenmedim. Üzülerek söylüyorum fakat bazı öyküler dışında kitabı beğenmedim. Baş karakterlerin hemen hemen her öyküde yazarlıkla ilgilenip başka iş yapması, karakterler arasında hep aynı kişiyi okuyormuşum etkisini vermesini sevmedim. Birkaç şey daha vardı sevmediğim fakat pek hatırlamıyorum malumunuz sebeplerden :)))). Bunun dışında büyük umutlarla aldığım bu öykü kitabını sevemedim ama kesinlikle başka kitaplarını okumak isterim.

4. Rüzgarın Adı - Robert Rothfuss


Sayfası dolayısıyla indirimden aldığımdan beri okumadım sonra bir yaz aldım okudum liste dolayısıyla ama o kadar zaman oldu ki kitabı bile bulamadım :) sonra taşına vesilesiyle buldum :). Kitap güzeldi ama nedense ikincisini almadım, bir yandan da olayları, adları unutmuşumdur diye biraz çekiniyorum devamını okumaya. Çok çok ayılıp bayılmadığımdandır herhalde böyle bir ikincisini almadım ama olsa okurum. Kalınlığı sizi hiç korkutmasın akıp gidiyor. Yalnız yine de okuması rahat, güzel bir kitap.

Adet yerini bulsun istenin tamamı --->>>> burada, bunlar da bir ve iki.
Devamını Oku »

22 Mart 2017 Çarşamba

Abur Cubur #33 (Rock&Roll)

Merhabalar :), bugün eskilere gidiyoruz. Türe hakim olmasam da herkes kadar bildiğim sevdiğim bu türden en bilinenlerden yedi şarkı paylaşacağım sizlere. Özellikle bu aralar çok dinliyordum paylaşacağım ilk şarkıyı sonra dedim ki neden beraber dinlemeyelim :). Geçen hafta canım çektiğinden bir Back to the Future izledim bayadır izlemiyordum. Çok iyi geldi, fanlar bilir Johnny B. Goodie ilk filmin starıdır. Ben de bayılarak dinliyorum. Filmi izlediğimin ertesi günüydü Chuck Berry'nin vefat ettiğini öğrendim ve üzüldüm :(. Eminim aranızda benim gibi bu filmi bu şarkıyla özdeşleştirmiş birçok insan vardır. O yüzden bu liste de Chuck Berry'nin anısına olsun.

1. Chuck Berry - Johnny B. Goodie



2. Chubby Checker - Let's Twist Again



3. Bill Haley & His Comets - Rock Around the Clock



4. Elvis Presley - Jailhouse Rock



5. Roy Orbinson - Oh Pretty Woman



6. Little Richard - Tutti Frutti



7. Ike Turner/Jackie Brenston - Rocket 88



Üşengeçler için :)

Devamını Oku »

19 Mart 2017 Pazar

Abur Cubur #32 (Kısa Film Tadında Klipler)

Aylar yıllar sonra bu listeyi hazırladığım için çok mutluyum çünkü şu aralar blogda filmler ön plana çıksa arada kitaplar ben buradayım dese de burada bir müzik arşivi de var, öneri makinesi aynı zamanda müzik blogu da fakat üşengeç yazar adının hakkını verdi ve upuzun bir ara verdi. Arada ... sevmek yazılarında müzikten bahsetsem de uzun zamandır playlist ya da abur cubur hazırlamadım. Baya da güzel gruplar, isimler keşfetmişken hem de. Baya boşladım anlayacağınız ama her hafta en az bir liste çıkarmayı düşünüyorum ve hazırlıyorum. Müziğe doyacaksınız arkadaşlar, güzel bir dönüş olacak :). Dile kolay şimdiye kadar sadece abur cuburlar 31 tane. Bir de ... sevmek ve tematik uzun müzik listeleri var, bir arşiv yatıyor burada :). Sağ tarafta beni kategorize etme bölümünden ilgili etiketlere tıklayıp ulaşabilirsiniz. Zamansız şarkılar hepsi, eminim siz de seveceğiniz yeni bir şey bulacaksınız. Yine çenem düştü ama mazur görün. Kaç ay sonra bir dönüş oldu ve çok mutluyum hele bugünkü tema da hem göze hem kulağa hitap edecek şarkılar seçtim. Temamız kısa film tadındaki klipler. Bu tarz çok fazla klip var, bu tema için bu sadece bir başlangıç. İkincisini de büyük ihtimal yaparım. Bu listeye gelirsek ise klipleri izlemekten şarkıya odaklanamasanız bile ilk dinleyişte ikincisinde de şarkıya bayılacaksınız. Özellikle çok sevdiğim şarkıları seçtim. Böylece yeni sezonun açılışını da yapmış olayım. Heyecanlanınca çeneme vuran bir günden daha selamlar :). Siz de yorumlarınızı eksik etmeyin :).

1. Rhye - The Fall


Bugüne özel şarkıları ve klipleri de tek tek yorumlayacağım ohh sefam olsun :). Bu klipte olaylar olaylar, paralel evrenler bir bir şeyler. Şarkı zaten büyülü. Tiryakisi olacaksınız :).



2. Yakup - Platonik


Eski bir şarkı eski bir klip ama çok güzel. Daha doğrusu Cenk Özakıncı'nın kısa filmi imiş ama bence müthiş bir uyum var. Çok tatlı bir film. Yakup sanırım şu aralar şarkı yapmıyor ama bu şarkıyı Dream Tv döneminin güzide gençleri özellikle hatırlayacaktır. Tabi hala var ama eskisi bir başkaydı :).




3. The Away Days - Calm Your Eyes


Bu kısa film tadındaki klip de şarkı da çok güzel. Gruba zaten şu ve şuradan aşinasız. Bu klipte benim Almadovar'ın en sevdiğim filmi Volver'in afişi de açılışta sizi karşılıyor :).



4. Father John Misty - Hollywood Cemetry Sings


Aubrey Plaza'nın arz-ı endam ettiği bu klip etkileyici:). Şarkı ise on numara, bir arkadaşımın önerisiyle dinledim öyle ki baya dinledim bir süre. Bozuk plak gibi öyle derler ya, siz de çok seveceksiniz :).



5. Athena - Ses Etme


Bu klip olaylı. Şöyle ki Denizatı adlı kısa film ile benzer olduğu söyleniyor. Ki ben izledim çok benziyor ama şöyle bir şey var Denizatı da başka kliplere benziyor. Mesela şuradaki gibi. Bu iki Türk yapımının benzediklerini okuup gördüm fakat yabancı ve önceki versiyonlarını da filmin sayfasında baylaşmışlar yorum olarak orada da görünce ben şarkı güzel klip de mesajlı burada dursun izledim. Kısa filme gelince o da güzel :).


6. Mitsky - Happy


Afedersiniz apışıp kalacağınız bir klip ama kalmayadabilirsiniz :). Ben kalmıştım. Şarkı deseniz teşekkür edeceğiniz cinsten. Ben bayılıyorum birkaç gündür de bağımlısıyım. Günde iki üç dozdan aşağısı kurtarmıyor. Bazen klip bazen şarkı bazen ikisi birden beni alıp götürüyor :).


7. Massive Attack - Voodo in My Blood


Rosemund Pike'ın oyunculuğunu konuşturduğu bir klip. Kadın yetenekli yapacak bir şey yok :).


Devamını Oku »

17 Mart 2017 Cuma

Atıştırmalık #12

Merhabalar, nasılsınız? Ben idare ediyorum, yazılar hazırlıyorum; uzun incelemeler, playlistler ve bir şeyler bir şeyler. Üşengeçliğimi atabilsem neler çıkacak da, her zaman dediğim gibi sektöründe öncü marka olmak kolay değil. Yine de uzun aralar vermeden atıştırmalıkları paylaşabiliyorum. Bugün de sizlerle bir okuduğum kitabı iki izlediğim filmi yazdım kısaca. Umarım seversiniz. Özellikle filmler çok güzel. Tavsiye ediyorum.

American Honey - Andrea Arnold (2016)




Valla üşenmesem üzerine yazı yazmak isterdim. Belki yine yazarım ama şimdilik buraya yazayım da bu güzel filmi izleyip de önermeden geçmeyeyim. Çok güzel film. Yol filmi, Shia Labeouf ile ciddi düşündüğüm bir film. Oyunculuğu çok iyiydi. Aksan falan çalışmış sanırım. Daha çok bu tarz kendini gösterebileceği filmlerde oynar umarım. O saçındaki kuyruğa gıcık oldum o ayrı :) ama bizımlasın. Star karakterini canlandıran Sasha Lane de çok iyiydi. Sürekli profilden izledik onu ve yakın çekim resmen yanına bizi koydu yönetmen bazen de arka koltuğa ama en çok Star'ın yerine. Yani çok güzel ve etkileyici bir film ara ara bana geldiler duygusaldı ve dram vardı ama müzikleri, oyunculuğu ve hikayesiyle çok güzel film. İzleyin.

Paris, Texas - Wim Wenders (1984)




Zamansız film yapmışlar. 1984 yapımı ama bugünden pek farkı yok. Travis'in hikayesi, dört yıldır ortalarda görünmeyen, kendini, geçmişini, zaman kavramını, konuşmayı bile unutan bir adamın hikayesi. Etkileyici. Olur da başlarda sıkılırsanız sakın bırakmayın, güzel bir film izleme zevkinden mahrum kalırsınız :). Ben yönetmenin diğer filmlerine geçeceğim :). Bu arada buradaki çift bana My Blueberry Nights'daki çifti hatırlattı. İkisini de izleyenler hangilerinden bahsetttiğimi anladı, spoiler vermek istemiyorum. İkisini izleyenler bir yorum yapsın, konuşalım bunu :).

Benim Hüzünlü Orospularım - Gabriel Garcia Marquez


Yıllar sonra Marquez'e geri dönüş. Yüzyıllık Yalnızlığı yüzyıl olmasa da baya sene önce okudum ve ondan beridir de uzak dururum kendisinden. Bu kitabı çok sevmedim, rahatsız edici bir  yanı vardı sanki tam anlatamasam da hislerimi.Yine de birçok kitabını okumak istiyorum. Merak ediyorum. Size bir günde okumanızı öneririm zaten kısacık.


Öneri Makinesini Sosyal Medyada Takip Edin:

https://soundcloud.com/ms-m-5
https://www.tumblr.com/blog/mubblr
https://twitter.com/onerimakinesi
Devamını Oku »

15 Mart 2017 Çarşamba

Atıştırmalık #11

Yine bu aralar üşengeçliğim üstümde bu kaçamak atıştırmalıkları bile zor yazıyorum, hadi hayırlısı :).
Yine son izlediklerimden bir öncesi. Eğer üşengeçliğim biraz kenara çekilirse yeni abur cuburlar geliyor. Çok güzel bir dönüş hazırlıyorum. Bayılacaksınız.

20th Century Women - Mike Mills (2016)



Bayıldım, çok güzel. Beginners filmi ile ortak noktaları var resimle geçmişi anlatma gibi çok güzel bir durum. Sürekli olursa belki sıkılırım ama bu filmle de çok güzel uyum sağlamıştı. Onun dışında sizi sıkmayan aksine merak edeceğiniz kitaplardan alıntılar var. Çok önemli isimlerin adı geçiyor. Dekor, mekan ve kostüm üçlüsüne ba-yıl-dım. Greta Gerwig'e zaten bayılıyorum, bu filmdeki karakterine, dansına, görüşlerine ayrıca bayıldım. İzlediğim kötü filmi yok sanırım, seviyoruz kendisini. Diğer oyuncular da çok iyiydi. Çok güzel bir filmdi. Müzikler zaten harika. Daha övmediğim yer kaldıysa hatırlatın devam edeceğim :). Sanırım Mike Mills ve Miranda July favori çiftim falan şu an ikisinin de işlerine bayılıyorum. Bu filmi bir daha izlemek isterim.

Mistress America - Noah Baumbach (2015)



Yine Greta Gerwig bu sefer senaryonun başında yönetmenle beraber ve hissediyoruz olduğunu da. New York'a üniversite için giden arkadaşımız uyum sorunu yaşar. Aynı zamanda en büyük tutkusu yazar olmak ve okulun edebiyat dergisine girmek. Bu uyum aşamasında annesinin önerisiyle yakında üvey kız kardeşi olacak Brooke'u araması için yönlendirilir. Ondan sonra da macera başlar. Komik, eğlenceli bir film.

While We're Young - Noah Baumbach (2014)



Yönetmenin izlemediğim filmlerini izlediğim bir dönem o yüzden bu bilinen filmini de izlemek istedim. Gençlikten yaşlılığa doğru geçilen süreçte olan çiftimiz, yetişkin olmak ve bir çocuğun sorumluluğunu almaya hazır hissetmez ama zaman sadece onlar için akmıyor. Aynı zamanda etraflarındaki çiftler ve arkadaşları da çocuk sahibi olup hayatlarının başka evresine girmektedirler. Düşünce ve hislerin gençken bedeninin sana ihanet etmesi, ne gençlerle ne de yetişkinlerle de uyum sağlama, arada kalma toplum baskısı ve bilimum sorun ve durumları bu filmde ve bu çiftte görebiliriz.


Öneri Makinesini Sosyal Medyada Takip Edin:

https://soundcloud.com/ms-m-5
https://www.tumblr.com/blog/mubblr
https://twitter.com/onerimakinesi
Devamını Oku »

12 Mart 2017 Pazar

Dünya Kadınlar Gününe Özel (Pazar 6'lısı)

Merhabalar :), nasılsınız? Ben çok iyiyim çünkü bu haftaki temaya bayıldım, Şule'nin hatırlatmasıyla esseve rin arkadaşımız bu temayı koymuş çok da iyi etmiş :). Bir de sizinle mutlu anımı paylaşmak istiyorum, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe özel hazırladığım Kadın Yönetmenler yazımı nasıl oldu bilmiyorum ama Filli Boya sponsorluğunda çekilen güne özel kısa filmin yönetmeni sevgili Sinem Cezayirli facebook hesabında paylaşmış. Nasıl mutlu oldum, sevindim anlatamam :). Bir kez de buradan teşekkür etmek istiyorum.

Gelelim bu pazar altılısı yazısına. altı değil daha çok da yazılabilir seçmek kolay olmadı. Ben altı yazar altı kitap yapmaya karar verdim. Kitaplarını okuduğum yazarların en sevdiğim kitaplarıyla paylaşacağım. Sizin yazılarınızı da merakla bekliyorum.



1. Ursula K.Le Guin - Dünyaya Orman Denir


Guin'in okuduğum ilk kitabı devamını okumak çok istiyorum. Bu kitabı da çok önemli.

2. Mine Söğüt - Beş Sevim Apartmanı


Mine Söğüt ile beni tanıştıran kitap. Bir iki saatte bitirdim herhalde hiç unutmuyorum. Çok etkilenmiştim. Sonrasında iki kitabını daha okudum ama hala en sevdiğim kitabı budur. Söyleşisine de katılmıştım. Çok değerli kibar bir insan. Okumadığım kitaplarını da okumak istiyorum.

3. Mina Urgan - Bir Dinazorun Anıları


Bu kitap adından da anlaşılacağı gibi anı kitabı. Mina Urgan'ın otobiyografik bir kitabı. Devamı da var hala okuyamadığım. Bu kitap çok güzeldi.

4. Sevgi Soysal - Tante Rosa


Bu kitabı daha önce hikayeler bölümünde de önerdim. Çok özel bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bu kitabı da yine aynı şekilde çok kısa bir zamanda bitirdim. Etkileyici bir kitap. Kesinlikle öneriyorum. Yanlış bilmiyorsam İzmir'de oyunu da vardı. Eğer İzmirlilerin öyle bir şansı varsa bir baksın derim.

5. Didem Madak - Gramafon Kağıtları


Didem Madak'la tanıştığım kitap. Çok güzel ve özel şiirlerin olduğu, yüreğinize dokunacak dizeler bunlar. Eğer hala onun şiirleri ile tanışmadıysanız bu kitap iyi bir başlangıç olacaktır.

6. Doris Lessing - Türkü Söylüyor Otlar


Çok güzel bir kitap. Klasik. Postkolonyalizmden cinsiyet eşitliğine birçok yere değinen birçok tema altında incelenebilinecek bir kitap. Doris Lessing aynı zamanda Nobel edebiyat ödülü sahibidir. Çok geç olmadan bu kitaba da göz atmanızda fayda var.

Dipnot:Gif bana aittir. 

Öneri Makinesini Sosyal Medyada Takip Edin:

https://soundcloud.com/ms-m-5
https://www.tumblr.com/blog/mubblr
https://twitter.com/onerimakinesi
Devamını Oku »

11 Mart 2017 Cumartesi

Atıştırmalık #10

Merhaba, Benim Adım Doris - Michael Showalter (2015)




Böyle beni eğlendiren bir filme ihtiyacım varken açıp izlediğim bir film. Kafa dağıtmalık eğlenceli bir film. Zaten oyuncular tanıdık. New Girl'ün sempatik oyuncusu Max Greenfield başta olmak üzere 2 Broke Girls'ün yetenekli komedyeni Beth Behrs de vardı ama çok az. Yine dizilerden birkaç tanıdık isim vardı. En azından benim izlediklerimden. Filmde güldüm, üzüldüm. En önemlisi amacıma ulaştım, eğlendim. Sally Field çok iyiydi. Bu arada başkarakter bir istifçi ve ben bu aralar Lifetime Channel'daki "Hoarders" programını deli gibi izlediğim için karakter hafif bile kaldı ama ilgimi çekti.


Manchester by the Sea - Kenneth Lonergan (2016)




O kadar başarılı bir dram ki ne sizi yoracak kadar melodramatik ne de hayalperest. Gerçekçi bir dram olmuş, ben çok sevdim hikayeyi. Elinde öyle anlar vardı ki sizi aşırı yorup üzecek ama o ince çizgiyi çok güzel başarıp aşırı dramdan kaçırıp ara ara mizahla beslemiş. Manchester'ın mavi/gri soğuk havasıyla desteklenmiş bu dram gerçekten başarılı. Geçmiş ile şimdinin iç içeliği düzeni çok güzel, tahmin edilebilirliği yüksek olsa da. Yalnız Casey Affleck olmamış :(. Michelle Williams göründüğü 5 10 dakikada nasıl parladıysa sen 2 saat boyunca sönük kaldın. Ben olsam ödül verecek aday olmasa yine vermezdim ama yok yani. Duygu eksikliği var. Eminim bu donukluğu başarılı bir aktör zaten yapardı gerekli yerlerde. Üzgünüm, oscar goes to another friend :(. Zaten oscarı da pek taktığım söylenemez o ayrı :).

Bozkırkurdu - Hermann Hesse


Valla şu başlığı attığım için bile mutluyum. O kadar zamandır kitap okuyamıyordum ki atıştırmalık hep film olmuştu. Bundan sonra umarım daha çok okuyup açığı kapatacağım çünkü bazen bana geliyorlar ve kitabı elime almayı bile canım istemiyor. O zamanlarımdayım şimdi. Bu kitap ilk başta nasıl elimde kaldıysa elli altmışıncı sayfalarda bir açıldı ki bir baktım sona yaklaşıyorum. Üzerine çok düşünülesi bir kitap. Goethe'nin de adının geçtiği gibi Faust'a göndermeler var. Kitapta yavaş ilerlememin bir nedeni de her cümle sonrası kendi dünyama dalmam oldu. Okurken de beni başka düşüncelere sevk etti ama sonraları toparladım. Güzel kitaptı. Bundan sonra da yazarın Siddhartha'sını okumak istiyorum.


Öneri Makinesini Sosyal Medyada Takip Edin:

https://soundcloud.com/ms-m-5
https://www.tumblr.com/blog/mubblr
https://twitter.com/onerimakinesi
Devamını Oku »

10 Mart 2017 Cuma

Hala İzlemediğimi Söyleyemediğim Filmler

Hani böyle kült olmuş rüşdünü ispatlamış filmler olur ya. Genelde herkes tarafından sevilen, üzerine sayfalarca yazı yazılan ve birçok filmi etkileyenler işte ben onlardan bazıları izlemedim. Duysanız yok artık dersiniz. Yani gider kaç senesinin adı duyulmamış filmini izlerim de  Godfather 1 ve 2'yi bir sene öncesine kadar izlememişimdir. Ya da Can Dostum gibi çok bilinen bir filmi yine geçen seneye kadar afişini bilirdim sadece, burada bahsettiğim gibi pek memnun kalmadım ama olsundu. Yine Matrix gibi bir filme yıllar sonra başlayıp sonuncunu izlememiş de olabilir, tekrardan tüm seriyi izlemem gerekedebilir. Bu ve bunun gibi en az film seyreden insanın bile izlediği ve benim hala izlemediğim ağzınızı açık bırakan filmleri listeleyeceğim. Emin olun yarım bıraktığım kitaplar kadar şaşıracaksınız :). Bu da hem eğlenceliğimiz hem de bu senenin benim için küçük bir challenge'ı olsun bu sene izlediğim filmlerin arasına bu filmleri de serpiştireyim :). Yok artık, yuh o da mı demek serbest :). Siz de bakın bakalım bu listede izledikleriniz mi izlemedikleriniz mi daha çok :). Bu arada koskoca yazı yazdım başlık gerçeği yansıtmadı sanki :).

Sakin kalın, baygınlık geçirmeye gerek yok. Başlıyoruz :).



1. Esaretin Bedeli 

Yaa şöyle büyük bir açılış yapmak istedim başlığa yakışır. Yok hala izlemedim. Denk de gelmedim ama umudum var bu sene izleyeceğim :).

2. Batman Serisi

Bunun için açıklamam şu; önce ilk Batman serisini izlemek istemem. Başladım da aslında Tim Burton abimiz çekmiş sonuçta ama bir şey oldu devamı gelmedi. Artık Burton'ın ikinci filmini de ya izlerim izlemem başlayacağım Nolan'ınkine. Zaten ikisi de sevdiğim yönetmenler ama işte :/.


Yandı gülüm keten helva

3. Kuzuların Sessizliği

Bu film de eskilerden ama evde çok sevilen bir film eskiden beri överler bizimkiler ama ben hala izleme şerefine nail olamadım.

4. Yeşil Yol

Bak bu filmi baya merak ediyorum ama denk getirip izleyemedim bir türlü :).

5. Er Ryan'ı Kurtarmak

Aslında hala ilgimi çekmiyor bu film.

Özrü kabahatinden büyük :)

6. Gladyatör

Sadece adını bilirim hala izlemedim, o kadar gösterilmesine rağmen :). Bir gün izleyeceğim inanıyorum, hala beni çekmese de olacak :).

7. Cesur Yürek

Ağlamayın, yok artık demeyin, kınamayın. Olabilir, olur böyle şeyler. Kızmayın, izleyeceğim bir gün valla bak :(.

Bu filmleri hala izlemediğimi okuyan takipçiler (Temsili)

8. Rocky

Acı yok Rocky acı yok lafının kaynağını izlemek ben de isterdim. Tüm seriyi olmasa da bir ilk birkaç filmi en azından :/.


9. Terminatör

İlk filmi izledim sonra yine kaynadı gitti arada. Valla birinin bu listedeki on filmi elime verip (seriler dahil) tek sayalım dahil başka film göstermeyip izletmesi lazım yoksa hep bir şeyler oluyor :).

10. Titanik

Kapanışı güzel yapmak istedim :). Milyon kere gösterilen bir dönemin fenomen filmi Titanik'i asla bir kere bile baştan sona izlemedim. Hep tvde yarım yamalak denk geldim ve hiç bir zaman açıp da bir kere bile baştan sona izlemedim tüm konusunu bilmeme rağmen. Ama bilirsiniz ki üşengeç olmak bunu gerektirir :).

Amannn asıl neşemiz kaçmasın diyen blogger :).


Ben film izlemem diyen insanın bile izlediği filmleri izlemediğimi söylemekten bir kez daha gurur duymazken kendinize iyi davranın, sanatla kalın :).

Dipnot: Giflerin hepsi bana aittir :).

Öneri Makinesini Sosyal Medyada Takip Edin:

https://soundcloud.com/ms-m-5
https://www.tumblr.com/blog/mubblr
https://twitter.com/onerimakinesi
Devamını Oku »