30 Nisan 2017 Pazar

Hakkımdaki 6 Gerçek (Pazar 6'lısı)

Merhabalar :). Bugün pazar altılısında serbest kıyafet var isteyen istediği temayı seçip yazıyor, her bloggerda farklı tema görmek ve yazdıklarını okumak çok hoşuma gitti. Ben ise ilk nisan temalarını gördüğümde herhalde konu bulamayıp yazmam diye düşündüm, daha sonra en sevdiğim ve favorim olan pazar altılısı doğum günü temalı yazıyı tekrarlamayı düşündüm :), ama sonra aklıma geldi benim katılmadığım aylarda hoşuma giden temalar vardı, onları yazayım dedim. İlk olarak biraz sohbet edelim biraz beni tanıyın diye bu temayı seçtim. Kim buldu bilmiyorum ama gerçekten güzel bir tema. Eğer bir daha serbest takılırsak onlar içinde geçmişten gelen yapmak istediğim temalar şimdiden hazır :).

Blogumuzun temasına da çok ters düşmeden kitaplar, filmler, şarkılar ve hayat üzerine biraz sohbet etmek istiyorum :).



1. Sahaflar ve İkinci El Kitaplar




İlk konumuz sahaflar ve ikinci el kitaplar. Benim en büyük zevklerimden biri sahaf gezmek, tozlu rafları karıştırmak ve sevdiğim yazarları, istediğim kitapları bulunca sevinmek :). Özellikle okunmayacak derecede değil ama eski basım, küçük, kısa kitaplara bayılıyorum. Bana müthiş bir nostalji yaşatıyorlar. Şu an yazarken bu kitapları düşünmek bile beni mutlu ediyor :). Sahi neden kitaplarda büyük ölçütlere gittiler hala anlamlandıramıyorum. Özellikle şu gereğinden fazla geniş olanlar, zaten o kadar büyük ki taşırken yanında illa bir şey oluyor, zarar görüyor hiçbir şey olmasa çantalara sığmıyor neyse o başka bir başlık :). İkinci el kitapların sevdiğim bir diğer özelliği, piyasada olmayan kitapları bulma, daha ucuz olmasını saymıyorum bile, içindeki notlar. Şükran teyzenden Gökhan'a... ya da ben severek okudum güle güle oku, yaş günün kutlu olsun, sevgiler ... gibi hediye kitapları bulmak, notları okumak ve zaman gelip de neden hediye edilen hem de güzel bir dilek notla hediye edilen kitapları sahafa verdiklerini düşünerek üzülmek. İşte bu notları okumak ve bir zamanlar birinden sevdiği başka birine hediye edilen kitapları okumak farklı ama güzel bir his. Bazen ayraç olarak kullanılmış küçük, önemsiz kağıt parçaları bulup gülümsemek de buna dahil :). Sahafta mekana ve varsa müziğe de önem veriyorum. Bazı yerlerin büyüsü oluyor, ben de kendimi kaptırmayı seviyorum :). Bazen de fotoğraflarını gördüğümde bazı sahafların, orada olasım geliyor.




2. Şarkı Bulma Takıntısı



Gittiğim her mekanda abartmıyorum her mekanda eğer müzik varsa istemsiz şarkılara odaklanıyorum. İster tuvalette, ister giyim mağazasında, ister yolda, ister kafede hiç fark etmez. Şarkıyı biliyorsam sorun yok, bilmiyorsam ve sevdiysem sıkıntı, biliyorsam ama adını hatırlamıyorsam daha büyük sıkıntı çünkü adını bulana kadar karşımdaki kişinin hiçbir dediğine odaklanamaz ve kendi kendime mırıldanır ya da beynimi o şarkıyı bulmak üzere zorlarım :). Neyse ki artık Shazam var ki benim için bulunmuş bir uygulama sanki beni birçok dertten kurtardı. Yine de arada bilemediği oluyor o anlarda sözlerini aratırım ya da bir yere kaydeder bakar bir şekilde bulur ya da onun beni bulacağına inanırım ki hep öyle olur :). Peki Shazam yokken ne yapıyordum, tek başıma değilsem yanımdakine sorar bilmiyorsa sohbeti yarıda kesip birlikte şarkıyı dinlemeye teşvik eder bulana kadar uğraşırım. Eğer filmde çalıyorsa kısacık bir an olur genelde beğendiklerim ve milyon kere o kısmı dinler, sözlerini yakalamaya çalışır ve bulana kadar rahat etmem. Tabi her filmin soundtrack listesi olmuyor o yüzden böyle heyecanlara girdiğim çok oluyor:).

3. Kütüphane oluşturma fikri



Okumaya başladığımdan beri kitaplara düşkünüm ve elimde tutmayı istediğim zaman açıp bakmayı severim. Lakin bir süre sonra şu fikir hoşuma gitmeye başladı, her kitabı elinde tutmama durumu. Bir kitabı okuduktan sonra kendime hep şu soruyu soruyorum; "Bu kitaba bir daha bakacak kadar sevdim mi?". Eğer kitabı bitirdikten sonra bir daha okuma ya da açıp bakma şansım yoksa veriyorum ve onun yerine farklı kitaplar okuma fikrini seviyorum. Hem ev boşuna kalabalıklaşmıyor hem de istediğim kitapların bir kısmını da olsa bu yolla elde ederek daha az maliyetle daha çok okuma şansım oluyor. Büyük ihtimal bu konularda okuduğum birkaç yazı da beni etkiledi. Aldığım ve okuduğum her kitabı elimde tutma düşüncesi de böylece yok oldu. Ben de şimdilik sadece elimde tekrar okumak istediğim ya da hoşuma giden kitapları bulundurmak istiyorum ve bu fikir de fena değil :).




4. Filmler, filmler ve filmler



Filmleri en ama en başından izlemeyi severim. O yüzden genelde başından izlemediğim filmleri hiç izlemem. İmkanım varsa benden önce başlamışsa film başa sardırır bir daha izlerim. Zorunda kalmışsam da mecbur izlerim ama her imkanı kullandıktan sonra :). Film yarım bırakmayı da sevmem ne kadar saçma ve kötü olsa da. Sonuna kadar izlerim. Yarım bıraktığım film sayısı çok azdır, kendi isteğimle. Eğer çok ağır bir filmse ve ruhum bu acıya katlanamıyorsa bırakırım "Çingeneler Zamanı" gibi. Hala sonuna kadar izleyemedim. Bunun dışında teknik sıkıntılarla yarım bıraktığım filmler olmuştur ama her zaman tamamlamaya çalışırım yarım bırakmayı sevmem zaten kalanlar da bir elin parmağını geçmez :).

5. Kitap Fuarları ve bir takım şeyler





Elimde olan her fırsatı değerlendirir, etkinlikleri imkanlar el verdiğince takip etmek isterim. Fuarlar, festivaller, çeşitli etkinlikler her şeyi denemek, yapmak isterim. Kitap fuarları da bunların başında gelir, birçok kitabı bir arada görmek, sahaf varsa onları gezmek, stanttaki satıcılarla kitap yorumları yapmak, önerilerini dinlemek, farklı ayraçlar toplamak, çok kitap alınca pazarlık yapmak ya da bazen sadece yapmaya çalışmak :), bir sürü kitapseverle ortak bir paydada buluşmak ve o stanttan o standa aklımı kaçırmış gibi koşmaya bayılıyorum :). Tabi indirim konusunda beni her yayınevi her zaman tatmin etmiyor fakat yine de her şeye rağmen kitap fuarlarına gitmeyi çok seviyorum.





6. Hayatta en çok istediğim şey



Geçen gün yine "puppy surprise complation" videoları izleyip duygulanırken aklıma geldi. Sanırım şu hayatta en çok istediğim şey köpek sahiplenmek. O videolardakilerden biri olmak benim en çok istediğim şeylerden olabilir. Bu sürprizi hayatım boyunca bekledim, bekliyorum :). Önce tabi uygun bir ev, diğer materyal gereklilikler ve ortam gerekiyor. Beni de durduran ve sabretmemi sağlayan şey bu ama kendi kendime bile köpek sahiplensem en büyük sürprizi kendime yapmış olurum herhalde :). Bu sevginin kaynağı ne, ben de bilmiyorum. Küçükken bana alınan oyuncak beyaz kıvırcık tüylü pille çalışan ama arka ayağı kırılan ve üç ayakla ömrü boyunca yürümeye çalışan oyuncak köpeğim "Bingo" olabilir ya da o dönem popüler olan ve köpeğime adını o tarz filmlerden esinlenerek verdiğim (annemin anlattıkları, zira bazen o kadar benimsemişim ki kendim hatırlıyormuş gibi düşünürüm belki de öyledir, zihin gerçek bir labirent :)) başrolü kapan kahraman köpekler olabilir ama kaynağı ne olursa olsun içimde sahip olmadığım köpeğime karşı bile şu an sevgi var içimde :). Hayır henüz kafayı yemedim ama sevmekten öldürmek diye bir tabir var ya işte öyle bir korkumda var çünkü yolda köpekleri aşırı sevdiğimden ve bir tanesi tarafından beni az sev mesajlı ısırılma anım bile var :).



En uzun pazar altılısı yazım oldu herhalde umarım sıkılmamışsınızdır, ve buralara kadar gelmişsinizdir. Sonuna kadar okuyanlara teşekkür eder, ufak bir gülücük de olsa yorum yapmalarını isterim :).


Dipnot: Resimlerin hepsini Tumblr'dan arakladım, umarım başıma dert almam :/

23 yorum:

  1. very nice photos:) i love this cute kitten the most:) follow;) hope U follow back:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thank you, they're all taken from tumblr. There is no kitten in the photographs, only dogs :), at least, as far as I know.

      Thanks for the comment, I will check it out :)

      Sil
  2. O zaman ben de önceki Pazar 6'lısından bir konu bulup yazayım. Hala sahaflara ısınamadım. Galiba gittiğim sahafların soğukluğundan o şansı açamadım kendimde.

    En son 2 hafta önce bir temizlik yaptım, kitapları ayırdım ve en beğendiğim düzen şu anki oldu. İstemediklerimi verdim birilerine.

    Müzik takıntılığı bende de var. Spotify sağ olsun son zamanlarda daha farklı türleri dinlemeye başladım :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen yap yap, zevkli oluyor :).

      Kitapları çok iyi yapmışsın, gerçekten iyi hissettiriyor. Taşındığımızda ben de bir temizlik yaptım, istenmeyen kitapları ayırdım :).
      Spotify gerçekten çok iyi, ben de seviyorum bazen aradığım albümleri bulamasam da güzel bir müzik istasyonu :).

      Sil
  3. Yavru köpeklerrrr <3<3<3<3 her türün yavrusu ayrı güzel oluyor :).

    Çok iyi fikir umarım uygularsın, hele takasla yeni kitap almak çok güzel bir şey :).

    Süper, çok sevindim. Teşekkür ederim :).

    YanıtlaSil
  4. Okurken çok keyif aldığımı söylemek istiyorum.Kitapların arasından çıkan notlar evet bende çok severim hem de hüzünlenirim şimdi bu insanlar acaba nerede diye.

    Köpek sahiplenmek benimde hep beklediğim bir süpriz ama dediğin gibi uygun bir ev lazım onun için şimdilik kuşlarım var onlarla takılıyoruz :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok mutlu oldum <3.
      Ben de bazen düşünüyorum senin gibi :).
      Umarım bir gün ikimize de o sürpriz yapılır :), bekleyelim :).

      Sil
  5. Köpek sahiplenmenin dışındaki maddelere katılıyorum.Hayvan bakmak büyük öz veri gerektirdiği için kendime güvenemiyorum :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman gerçekten baya ortak noktamız varmış :).

      Gerçekten büyük özveri ve sorumluluk gerektiriyor. Bin düşünüp öyle karar vermek gerek. İnsanın kendisine de hayvana da yazık :(.

      Sil
  6. İlk uc madde icin birebir ayniyiz diyebilirim. Ama ben kedi asigiyim. Film konusunda da bazen oyle anlarim gelir ki reklama bile tahammulum olmaz. Su an oyle bir donemdeyim maalesef. Guzel bir yazi olmus. Ellerine saglik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel senle de benzeşiyoruz demek :). Ben hep köpek insanıyım diye gezerim ama tonton, tüylü ve özellikle yavru kedi gördüm mü dayanamıyorum :). Zaten Garfield da en ve tek sevdiğim kedidir :).

      Çok teşekkür ederim, ben teşekkür ederim güzel yorumun için :). Sen de bayadır yoksun bekliyoruz yazılarını <3

      Sil
  7. söylediklerine bayıldım ve hepsi bende de birebir aynı var. kitapları biriktirmiyorum ben de. veriyorum bazen işte. köpeklere özellikle minik tüylülere bayılıyorum ama bakabilecek durum yok zor yani ama istiyorum. bu yazını koyayım bloguma ay çok sevdim. zaten seni de çok yakın buluyorum. ilgi alanların filan diyom ya zaten birebir kitaplar filmler müzikler. seni tanımak çok keyifliii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok mutlu oldum, demek paylaşacak kadar beğendin <3. Çok teşekkürler senle de baya ortak özelliklerimiz var demek ne güzel :).
      Off o imkansızlıklar zaten, ama umarım senin de benim de bir köpeğimiz olur <3.

      Sil
  8. Bence de iyi ki bu konuyu seçmişsiin :)) Sahaf sevgine bayıldım, ben sahafa gidince en kıvrılmamış düzgün temiz olanını seçmeye çalışıyorum, umarım yavaş yavaş bu takıntımı aşarım. Okuduğum kitapları biriktirmeyi de seviyorum, yine takas güzel bir yöntem :)) Köpek aşkın bende kedi olarak var. Umarım ileride bizi sahipleri olarak kabul ederler :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim ☺️.
      Sahaflar güzeldir 😄, umarım gerçekten kabul ederler ikimizi de 🙏🏻

      Sil
  9. bu güzel yazının linkini son yazıma koydum kiii :)

    YanıtlaSil
  10. Merhabalar, uzun ama akıcı hem de sizi kısaca tanıtan keyifli bir yazı olmuş. Sahaf konusu çok ilginç bazı kitap sever çok severlen bazıları hiç sevmiyor benim gibi. Benim okuduğum kitapların sayfasını ben açmalıyım ilk ve her saygasındaki o kokuyu ilk ben almalıyım. Huy işte 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar, hoşgeldin :). Akıcı ve keyifli olmasına sevindim zira uzun bir yazı, teşekkürler :). Aynen dediğin gibi seçim ama sahafların şöyle bir özelliği de var mesela basımı olmayan okumak istediğin kitapları bulabiliyorsun :). Bu da aklında bulunsun bir gün belki bir sahafa uğramak istersen :).

      Sil
  11. Ben de tam tersi sıfır kitaplar okumaktan hoşlanıyorum. O kitabı ilk açan, ilk okuyan ben olmalıyım. Şimdiye kadar hiç sahaflardan alışveriş yapmadım.

    Kitaplar konusunda "Kitaplarımın hiçbirini vermem. Hepsini saklayacağım. Kendime büyük bir kütüphane yapacağım." diye düşünüyordum ama bu konuda fikrim değişti. Sevmediğim ya da bir daha okumayacağım kitabı kitaplıkta tozlanmaya bırakmanın anlamı yok diye düşündüm. Sevdiklerim tabii ki duruyor ama neredeyse okuduklarımın yarısını ya okul kütüphaneme bağışlıyorum, ya blogumda çekilişte veriyorum ya da Ukitap'tan takas yapıyorum. Hem yenilere yer açılmış oluyor hem de istediğim kitaplara daha uygun fiyata sahip oluyorum.

    Köpek beslemek benim de hayalim. Bunun için müstakil bir evimiz olmasını bekliyorum. Aslında köpeklerden korkarım ben. Biraz da bu korkumu yenmek için beslemek istiyorum. Daha yavruyken alacağım ve büyüteceğim. Ay hadi inşallah :-)

    Bugün için de kategori yok. Eskilerden kaçırdıklarımızı yazalım bence :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru bir karar vermişsin, böylesi daha yararlı :). Okul kütüphanesine bağışlaman da çok güzel :).

      Köpekler <3<3<3

      Sil