17 Eylül 2014 Çarşamba

Biri dedektif mi dedi?



Benim gibi küçükken izlediğiniz polisiye filmlerden çok etkilendiyseniz, hatta adalet sisteminin jüriden oluştuğunu hatta ve hatta ilerde yapacağınız mesleğin dedektiflik olacağını düşünüyorsanız ve hala şimdiye kadar  bu türü seviyorsanız benim başarılı bulduğum birkaç romanı paylaşmak isterim.

Agatha Christie – On Küçük Zenci



Canım, ciğerim, İngiliz’im. Onun her romanı harikadır, hepsi tadını damağınızda bıraktırır. Efsane karakteri pos bıyık Hercule Poirot ile gönlümüze taht kurmuştur. Ama benim bu romanı seçme nedenim diğerlerinden daha iyi (belki bi tık) olması değil, ilk okuduğum kitabı olması. Her kitabı ayrı güzeldir. Alın okuyun, pişman olmazsınız.

Stieg Larsson – Ejderha Dövmeli Kız



Zaten hem İsveç hem Amerikan yapımı filmleri var, hem kitap çıktığı yıl çoksatan listelerine girdi (tabii ki kalite garantisi değil). Her ne kadar Erika’ya sinir, Mikael’e gıcık olsam da Lisbeth Salander gibi bilgisayar dâhisi, fotografik hafızaya sahip, asosyal bol olaylı bir karakteri vardır ki hikâye akıp gider. O kalın kitaplara ne zaman başladınız ne zaman bitirdiniz bilemezsiniz. Bir yerde okumuştum, yazar seriyi  7 veya 10 kitap (tam hatırlamıyorum üçten çok işte J) olarak düşünmüş ama ömrü yetmemiş L. O yüzden 3 kitapla yetinmek zorundayız :’(

Harlan Coben – Orman



Yazarla ilk tanıştığım roman. Başka kitaplarını okumuş beğenmiş olsam da ilki kadar tat vermese de başarılı polisiye romanları var (Myron Bolitar adlı daimi karakteri vardır, ki abimiz alaylı dedektiftir, birkaç kitapta yer alır, okunulabilir.). Ama Orman güzel kurgusu ve bol şaşırtmacasıyla diğerlerinden (en azından okuduklarım kadarıyla) öne geçer.

Dan Brown - Da Vinci Şifresi



Tamam, Kayıp Sembol’ü hiçbirimiz sevmedik ama hakkını yemeyelim, zeki simgebilim profesörümüz Robert Langdon ile az koşup heyecanlanmadık ordan oraya. Melekler ve Şeytanlar olsun Da Vinci olsun birçok Türk gencinin kitap okumaya başlama sebebidir. Sırf bu yüzden sevilir J

Alper Canıgüz - Oğullar ve Rencide Ruhlar



Zaten Alper Canıgüz Sevmek yazımda daha ayrıntılı bir şekilde anlatsam da 5 yaşındaki, büyümüşte küçülmüş Alper Kamu bu listenin olmazsa olmazıdır. Kendisi her ne kadar yaşından beklenmeyen özellikler gösterse de yaşının gerektirdiklerinden paçayı sıyıramaz. Eğlenceli ama yeri geldi mi taşı gediğine koyan Canıgüz’ ün şimdilik (umarım) bu iki kitaplık Alper Kamu serisini okumanızı şiddetle öneriyorum.

Mark Haddon - Christopher Boone'un Sıradışı Hayatı



Türkçe çevirisi hala var mı bilmiyorum ama ben bir hocamız sayesinde orijinalini okuma fırsatını yakalamıştım. İyi ki okumuşum. Bu sefer dedektifimiz 15 yaşında, Sherlock Holmes hayranı(kesinlikle Conan Doyle değil), Asperger sendromu olan bir gençtir. Komşusunun köpeğinin öldürülmesi üzerine hayranı olduğu Sherlock Holmes’ten esinlenerek bu olayı araştırmaya başlar. Kesinlikle tavsiye edilir.


Arthur Conan Doyle - Sherlock Holmes


Hepimizin önünde saygıyla eğildiği, zeki ve sıra dışı dedektif Sherlock ve daimi yardımcısı Dr. Watson’ ı unutmak ne mümkün. En çok yorumlanan kitaplardan biridir sanırım. Sherlock ve Benedict Cumberbatch hayranı olduğumu söylememe gerek yok zaten :).Kitaba gelecek olursak öyküleri herkese tat vermiyor ama romanları ben beğendim. Öyküler kısa bana yetmez derseniz, Sherlock Holmes serisinin dört romanını okuyun. Fotoğraftaki ilk yazılan Sherlock romanı. Watson'la tanışmasına tanık olacaksınız.

Arnaldur Indridason - Sesler



Bir İzlanda polisiyesi. Evet, olaylar İzlanda’da geçiyor. Sonunu az çok tahmin ettim ama şaşırtan olaylar kitabı sürükleyici yapıyor. Konusu ilginç ve öldürülen adamın geçmişi gerçekten iyi kurgulanmış. Dedektifimiz Erlendur da bana okuduğum diğer detektiflere göre daha rahat geldi. Alıştığımız gibi oradan oraya koşmuyor, bir şeyleri öğrenmek için zorlamıyor, olayları daha çok akışına bırakıyor. Alıştığımızdan farklı bir polisiye yani. Görünenden fazlasını saklıyor. Bir şans verip okuyun derim :).

Eksikler vardır, doğrudur ama benden şimdilik bu kadar J Ee ben zaten bunları biliyorum diyorsanız da e siz önerin de ben okuyayım J


Devamını Oku »

15 Eylül 2014 Pazartesi

Hoşçakal

Yol şarkılarından esinlenerek hazırladığım bu hoşçakal temalı listeyi paylaşmaktan onur duyarım :) Hazır ben Ankara'ya gelmişken aileme ve güzel memleketime de buradan hoşçakal demiş olayım. Yani ortam müsaitken size beş şarkılık "Goodbye" temalı bir lise hazırladım :).

1. Goodbye deyince benim aklıma hemen Goodbye My Lover gelir :).




2. Muhteşem grup Maroon 5 ın solisti Adamımız Levinemız Sweetest Goodbye diyor.




3. Jeff :(.



4. Bu grubun slow şarkılarına bayılıyorum <3<3<3. Hep beraber, in my dreammssss.




5. Placebo en sevdiğim gruplardandır her ne kadar son albümlerini eskileri kadar tutmasam da, canımız <3 Kapanışı klibi güzel, kendi güzel Song to Say Goodbye ile yapalım :)





Devamını Oku »

11 Eylül 2014 Perşembe

Yol Şarkıları

Malum Eylül ayı geldi, kimi işine kimi okuluna artık yavaş yavaş hazırlanmaya başladı, tatil bitti. Sonbahar ayının da gelmesiyle şöyle yolda dinleyebileceğiniz yol şarkıları önermek güzel olur diye düşündüm. Sonbahar temasına uyup parçalı bulutlu, arada güneşi gösterip içimizi ısıtan, yer yer yağışlı şarkılar eşlik etsin bize. Aynı zaman da gittiğimiz, gitmek zorunda olduğumuz, başkalarının tek sözüne bakarak gideceğimiz ya da kendi çizdiğimiz yollardan bahsedelim.).


Keyifli dinlemeler :). Yorum yapmayı unutmayın :).



Devamını Oku »

28 Ağustos 2014 Perşembe

Rockçı mı dedin/ Video Versiyon

Daha önce soundcloudda on şarkılık bir liste paylaştım ama birkaç değişiklik olduğu için ve video olarak bulunsun diye paylaşmak istedim. Aslında soundcloud listelerini tanıtmak amaçlı birkaç şarkı videosu paylaşsam fena olmayacak listeleri paylaşırken. Bu listeye gelirsek, isteyen soundcloudda bir çırpıda, burada isteyen tek tek dinlesin. Arada gevezelik etmiş olabilirim :). İşte aslında rock müzik icra eden ama elektronik müziğe de katkıları bulunan solistlerin ünlü dj ve gruplarla düetleri :).

1. İlk şarkı, First Day ile başlasın. Placebo'nun solisti Brian Molko eşliğinde clubların vazgeçilmezi First Day :).



2.  Kim derdi ki The Cure'un solisti eşliğinde dans edeceğiz diye. Oluyormuş, güzel de olmuş. Robert Smith Not in Love derse, bize de bu güzel şarkıyla çoşmak düşer.


3. The Strokes'un solistiyle son dönemlerin en popüler DJ'lerinden Daft Punk düet yapınca hareketli listelerin aranan şarkısı olur. Nasıl mı işte böyle :).




4. Yine çok sevdiğim bir şarkı. Alesso İsveçli bir Dj ve adamlar ne yapsa güzel yapıyor arkadaş. Yok böyle bir şey. Onun da listesini yapmak lazım, İsveç'in gülleri diye :). Müzikte iyiler. Yapacak bir şey yok. Şikayetçi miyiz? Asla. O zaman bize de zevkle dinlemek düşer.




5. One Republic'in solisti Ryan Tedder'ı birçok prodüktör ve sanatçıyla işbirliği içinde görmek mümkün. İşte onlardan biri.



6. Ülkemizde de baya sevilen bir grup olan Paramore solisti Hayley Williams ve Zedd düetiyle Stay the Night :).



7. Türkiye tanıtanın ben olduğumu iddia ettiğim ama geçen sene konserine gidemediğim canım grubum Hurts ile Calvin Harris ve Alesso müthiş bir şarkı yapmışlar. Hurts synthpop grubu, tam olarak rockçı diyemeyiz ama ben uygun gördüm bu listeye :).



8. Yine son dönemlerin popüler Dj'lerinden Calvin Harris şarkısı. Bu şarkının Calvin abimizin dünyaca tanınmasında önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Florence and The Machine'nin kızıl güzeliyle Sweet Nothing diyollağ.



9. Whataya want from me Adam'la Avicii düeti Lay Me Down.



10. Ve son olarak benim onu daha kimsecikler bilmezken sevdiğim, (böyle de takıntılıyım) Breathe Me şarkısıyla gönlüme taht kuran Sia ile David Guetta düeti. İkisinin de ününe ün kattığı, her şeyin başladığı Titanium'la bu listeyi kapatıyorum. Soundcloudda dinlemek için gülücüğe tıklamanız yeterli :).




Devamını Oku »

26 Ağustos 2014 Salı

R&B/Soul/Jazz

Başlıktan da anlaşılabileceği gibi bugün size on şarkılık R&B listesi hazırladım. Bu listenin güzelliği bu şarkıların hem eski hem de hüzünlü olması :). Evet, hazırsanız rhythm and blues dünyasına şöyle bir giriş yapalım. Arada gevezelik edebilirim sıkılırsanız atlayın, şarkıları dinleyin. Pişman olmayacaksınız :D.

1. İlk şarkımız bu aralar en çok dinlediğim kendinden enstrümanlı sesi, müthiş yorumuyla Nina Simone. Sevdiğim şarkılarından sadece birisi.




Not: Bu şarkı halihazırda şu listeye de dahil edilmiştir.

2. Bu şarkıyı Çağan Irmak'tan öğrendim desem. Instagram hesabına göz atarken bu şarkıyı paylaşmış, ben de bakmazsam çatlarım zaten. İyi ki bakmışım. Müthiş bir şey. Benim cahilliğimmiş geç öğrendim, bilen bilir zaten. Aslında 2 dakikalık listeye eklenilebilirmiş 1 saniye için üzmezsiniz artık beni :).



3. Lionel Ritchie'nin ikinci adıdır bu şarkı, zira kızı bile programında Lionel derken altına bu şarkının adını yazdırdı. Artık anladınız herhalde, gereksiz uzatılmış, Lionel abimizin kıvır kıvır saçlarıyla aklımızda yer etmiş klibiyle, tabi ki Hello :)




4. Güçlü sesi ve Sweet Love şarkısıyla gönlümüze taht kuran Anita Baker. Kötü de dans etmiyor ha.




5. Ain't no sunshine en popüler şarkısı olsa da, çok sevsem de başka listeye artık :) Bu sefer daha az bilinen onun kadar güzel bir şarkı, You just can't smile it away. Güzel saksafon sesiyle de (ki kendisi en sevdiğim enstrüman olur) şarkı şenleniyor. 



6. Ruhunuzu dinlendirecek bir müzik ve ses, sahibi Curtis Mayfield. Buyrun efendim.



7. Lovin' you whether, whether, times are good or bad, happy or sad. Merak ediyorum. Eskiden insanlar daha mı güzel seviyordu yoksa azıcık olan sevgiyi bile güzel mi anlatıyorlardı bilemiyorum ama bu sözlerin sahibi Al Green, işte şarkı.



8. Sevgilisiyle beraber sigara ve kahve içerken onun doğru kişi olduğunu anlayan Otis beyamcamız, I don't want no cream and sugar, cause I've got you, now darling diyecek kadar da romantik.




9. Rhythm and blues dedik efsane Ray Charles'ı paylaşmazsak olmaz, yine güzel sözleriyle kalbimizi fetheden bir şarkı. A song for you.




10. Son olarak Lykke Li, Amy Winehouse, Carole King başta olmak üzere birçok kez coverı yapılmış, diğer şarkılara göre biraz daha hareketli ama hüznü aynı hüzün bir şarkıyla kapatıyorum bu yazıyı(kurtarın şu kızı djlikten). İşte orijinal versiyonunuyla Will You Still Love Me Tomorrow :).


Şimdilik bu kadar ama günümüz R&B ya da bu listenin devamı niteliğinde bu sefer hüzünlü de mutlu da olsa kıpır kıpır bir liste veya olabilir. Kendinize iyi bakın.

Devamını Oku »

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Nostaljik Filmler vol #2

Ben bu bölümü çok sevdim. Ne varsa eskilerde var :). Bu sefer Some Like It Hot ile onun Türk versiyonu yine sultanımızın oynadığı Fıstik gibi Maşallah var.

Some Like It Hot (1959)


İzlediğim ilk ve şu an için tek Marilyn Monroe filmidir kendisi. Ben daha çok Audrey Hepburncüyümdür. Onu daha güzel ve asil bulurum. Marilyn Monroe da güzel kadın şimdi, filmde de bu güzelliği görmek mümkün. Bir de ünlü yakışıklımız Tony Curtis var. Bu filmde asıl çapkındır ve Sugar karakterine aşık olur ama küçük bir sorun vardır. Tanıştıkları sırada Joe yani Tony Curtis ve arkadaşı Jerry kadın kılığındadır. Tabi bu sırada peşlerinde onları öldürmek isteyen bir mafya da vardır. Yani buyurun şamataya. Bu eğlenceli film siyah beyaz çekilmiş, iki saatlik bir film ama hiç sıkılmıyorsunuz.

Muhtemelen birçok yerde karşılaştığınız o meşhur son.

Nobody's perfect :)



Fıstık Gibi Maşallah (1964)


Yine efsane kadrosu ve Türk yorumuyla az çok aynı olan bu film Some Like It Hot kadar güzel. Ben ilk bu filmi izledim, hatta bir kaç kere. Türkan Şoray, Sadri Alışık ve İzzet Günaylı bu film gerçekten komik. Sadri Alışık' ın oynadığı karakter Fikri orijinalinde de komiktir ama bu filmde karakteri öne çıkaran Sadri Alışık'ın istisnasız güzel oyunculuğudur. Türkan Şoray ve İzzet Günay bi Lütfi Akad klasiği Vesikalı Yarim de yine beraber görmek mümkün. Ama bu filmi izlememiş olanlar bir bakmalı. Yine romantik komedi olan bu film siyah beyaz.

İşte bizdeki son :D Peki şimdi nolacak?







Devamını Oku »

24 Ağustos 2014 Pazar

Sapan Sevmek

Sapan  2010 yılında kurulmuş, bu yıl da güzel mi güzel indie rock türünde bir albüm hazırlamış yeni bir grup. Daha önce iki Ep' si bulunmasına rağmen benim Anlık İzler albümleri ile tanıdığım, sonrada dinlemeyi bırakamadığım, albümünü komple sevdiğim nadir gruplardan. İşte onları sevmek için beş neden



1.Çünkü onlar Türkçe indie yapıyorlar

Biz indie hayranları halen Sakin’ in dağılma şokunu atlatamamışken ilaç gibi gelen bu albümle mutluluktan uçtuk doğrusu.

2.Ücretsiz dinleme imkanı

Çok güzel şirin mi şirin bir siteleri var ki orada albümü ücretsiz, tertemiz bir şekilde indirebiliyorsunuz.  Bağış yapabilir ya da iTunes’ dan da satın alınabilirsiniz. Her türlü seçenek var yani.

3.Güzel mi güzel şarkı sözleri


Bilsen, derine insen
Hepsi yalan, hepsi hayal. (Yağmur)

Koyuydu teni rengi
Tuttuğunda istemeden elimi
Durmadı kaçtı yine
Sevmedi zaten hiç beni. (Rüya)

Düşer yavaş yavaş sözlerin
Tutamaz ellerim ahh... (Düşer Sözler)

Güzel müzik, kadifemsi sesle bu sözler. 

4.Fransızca şarkılar da var


Grubumuzun solisti yarı Fransız, albümde de Fransızcasını bizden esirgememiş yapmış 2 şarkı koymuşlar albüme. Fransızca şarkıları genel olarak sevmeme rağmen Sapan’ın  Türkçe şarkılarını daha başarılı buluyorum ama beğenini çok.

5.Klipler




Şimdilik grubun albümden bir klibi var ve ilk klipleri olmasına rağmen kendilerini göremiyoruz. Bu bir risk olsa da kısa film tadındaki bu “Yağmur” şarkısı hem izlenilesi hem dinlenilesi. Bir de eskilerden ep tanıtım videoları var ki ben çok beğendim.





 İşte sevmek için beş neden. Çok merak ettim hemen dinlemek istiyorum derseniz buraya tıktık.

 Soundcloudda dinlemek için buraya tıktık.



Devamını Oku »

21 Ağustos 2014 Perşembe

Son Keşifler #1

Evet, son zamanlarda yaklaşık son 4 ayda keşfettiğim, üst üste, bıkmadan dinlediğim şarkıların bir listesi var aşağıda. Çoğunun soundcloud'da yaptığım listelerde aynı tema da dinleyebilirsiniz, beğendiğiniz olursa listeye yönlendiririm, yoksa da yaparız canınız sağolsun :). Yani buradakiler bir nevi tanıtım da diyebiliriz. Biraz videolu uzun bir liste sıkılmayın hemen. Hem belki de aralarında sizinde tiryakisi olacağınız şarkılar vardır, o yüzden dikkat. Hazırsanız başlayalım :)

1. Sondan başlamak gerekirse, Youtube  benzer şarkıları yana koyuyor ya o ben de çok işe yarıyor, işte bu da sonuncusu. Bu ara en çok bu şarkıyı dinliyorum. Henüz bir listeye ait değil ama yakında indie pop geliyor :).




2. Bu yaz hiç tv izlemedim desem yeri ama kırk yılda bi açtım, gece e2 ve cnbc-e de kesin güzel bi şey vardır derken karşıma Solange konseri çıktı. Dansına, müziğine bayıldım. İlk şarkıyı bulmamın da sebebidir ayrıca. R&B listesi de yakında.





3. İtalyan bir arkadaşımın önerisiyle.




4. Yeni bir şarkı olmamasına rağmen benim geç sevdiklerimden.



5. Ve işte her dinleyenin istisnasız sevdiği şarkı. Hala dinlemediyseniz tanıştırayım, Another Love - Tom Odell.




6. Çok sevdiğim bir arkadaşımın önerisiyle., Baya aylarca dinledim. Bu remix ama orijinali de remix kadar güzel. Bi bakın derim. Orijinalini aratmayan remix listesi de yakında :)





7. Yine bi Youtube da ordan oraya atlarken keşfedildi, müziği hoş.



8. Çok güzel bir Fransız blogundan dinleyip, beğendiğim bir şarkı. Eminim size de tanıdık gelecektir. Böyle kısacık Fransız şarkılarına da bayılıyorum <3. Önerilere açığım :)



9. Depeche Mode'u çok seviyorum, bu şarkıyı da biliyordum ama Fatih Akın, Duvara Karşı izledikten sonra o dönem sürekli dinledim.


10. Yine youtube meselesi, kısacık bu şarkıyı ve diğer kısa şarkıları buradan dinleyebilirsiniz.


11. Onlar kendini biliyor zaten.



12. Bubituzak yazısı olacak ama onların en çok üst üste dinlediğim şarkısı Bugün Dünya Tersine Dönüyor şarkısı ama bilemediğim nedenle yükleyemedim ben de ikinci en çok dinlediğimi paylaştım, beğenirseniz bu ve bunun gibileri burada.


13. Gaye Su Akyol' un son albümü çok güzel Develerle Yaşıyorum bir de bu şarkı en çok sevdiklerimden. Seni Görmem İmkansız projesi de bitmemiştir umarım.


14. Hala Xavier Dolan izlememiş olmama rağmen, onun sayesinde öğrendiğim bu şarkı gerçekten güzel. Grubun Heartbeats şarkısı güzel, coverı da güzel, coverlar da burada.


15. Yine indie pop, yakında listesi olacak.


16. Süper sözler, müzik ve ses. Benzer sesler ve müzikler için tık tık.


17. Çok sevdiğim Bir Baba İndie sitesinden keşfettiğim grup Half Moon Circle ve en güzel şarkıları Full Circle.


18. Ben yine bağımsız bir film izlerken (Drinking Buddies) kulağıma harika tınılar ulaşır, şu zamana kadar bağımlısı olurum. Bu listenin fikir anasıdır.



19. Youtube meselesinin ürünüdür.Yukarıdaki güzellik başka güzelliklere sebep olmuştur. Bu şarkı gibi.


20. Bbc live lounge sayesinde güzel coverlar keşfettim işte en beğendiklerimden.


21. Buradan da dinleyebileceğiniz, güzel Fleet Foxes şarkısı.


22. Iggy Azalea şu aralar en çok dinlediklerimden. Black Widow güzel ama ben Work'ü paylaşayım. Bütün gün "work,work,work" diye beynimde çınladığı için sesi, ayrıca geç sevdiklerimdendir. Burada da taptaze hip hop playlisti :).




Buraya kadar geldiyseniz önce koca bir alkış ve teşekkür dediğim kadar uzunmuş dimi? :) Sonra da nasıl buldunuz ?
Devamını Oku »

19 Ağustos 2014 Salı

Yaz Okumaları

Bu sefer temalı okuma önerilerimin dışına çıkıp genel bir liste ile karşınızdayım. Bu yaz okuduklarımdan beğendiğim kitapları şöyle kısaca özet geçip size önereceğim.

Kazuo Ishiguro – Beni Asla Bırakma




Yazarın kısa hikayesini derste okuduktan sonra, hocamızın bu kitabı okuyun diye önermesiyle ya bunun filmi de vardı sanki diye düşünüp araştırınca konusu da cezp edince okumalıyım deyip almıştım. İlginç konusu ile beklentileri karşılıksız bırakmıyor, sıkılmadan ne olacak diye okudum. Bilim kurgu tarzındaki “Beni Asla Bırakma” üzerinde düşünülecek boş olmayan bir kitap. Çok sevdiğim Isaac Asimov’ un öykülerinden oluştuğu Dünya Hepimize Yeter kitabındaki (ki öyküleri ara ara açıp okurum) tadı buldum. Filmini de Keira Knighley'e rağmen , ki kendisinden hiç haz etmem, diğer oyuncular favorim olunca izledim. Kendi içinde o da güzeldi.

Arthur Golden – Bir Geyşa’nın Anıları




Çıktığı zaman büyük yankı uyandırdığını hatırlıyorum. Ta bu zamana kadar alıp okumamıştım. Kitapçıda gözüme çarpınca hadi oku bakalım nasılmış dedim ve pişman olmadım. Kitapta hayatın adil davranmadığı küçük bir kızın hüzünlü öyküsü, kızın gözünden anlatılıyor.

Nicky Pellegrino – İtalyan Düğünü




Başlıkta İtalya kelimesinin geçmesi benim için yeterli bir kitabı alıp okumak için. Mesela zamanında Ye, Dua Et, Sev i okurken en katlanılabilir kısmı İtalya bölümüydü benim için. İtalyayı, İtalyancayı, İtalya ile alakalı her şeyi severim kısaca fazla översem mazur görün. Gitmesem de görmesem de severim kendisini.

Artık kitaba gelecek olursak İngiltere’de bir İtalyan ailesinin yaşadığı, küçük kızın evlenmek üzere olduğu bir eve konuk oluyoruz. Annesinin anılarına geçiş yaptığında tam “İşte yandık” dediğim zaman kitabı tatlandıran, müthiş bir hikayeye dönüştü benim için. İki hikaye iç içe ilerlerken akıp gitti. Kitap birkaç tarifte paylaşıyor. Okurken de anlatılan yemekler iştahınızı açacak söylemedi demeyin.

Neil Gaiman – Yolun Sonundaki Okyanus





Mezarlık Kitabı ile okumaya başladım Neil Gaiman’ı. O asil, duru anlatımına hayran kalmıştım. Bu da aynen öyle bir kitap. Bir çocuğun gözünden anlatılan büyülü bir dünya, güzel bir son. Büyüklere masal tadındaki bu kitap, yazarı sevenleri üzmeyecek.

David Gilmore – Film Kulübü




Bu kitapta okula gitmeyen, işi olmayan oğlunu filmlerle eğiten bir baba var. Yazarın oğlunun ergenlik anılarını yazdığı bu kitap gerçekten çok eğlenceli. Film severlerin kesinlikle okuması gerek. İçinde filmler, yönetmenler, yazarlar ve aktörlerle ilgili ilginç detaylar var. Kitapta geçen izlemediğim filmleri şimdiden listeye aldım. Anlatım tarzını beğendim. Cazip gelen konusu sizi yanıltmıyor. Severek okudum.


Patti Smith – Hayalperestler




Bu küçücük fotoğraflarla süslenmiş kitap beni etkiledi. Keşke orijinalini okusaydım dedim yazarın dil oyunlarını daha iyi anlamak ve görmek için. Patti Smith şarkılarını sevince kitapları olduğunu keşfedince seviniyor insan. En yakın zaman “Çoluk Çocuk” da okunacak.

Claudia Carrol - Sana Bir Sır Vereyim Mi? ve Sophie Kinsella – Pasaklı Tanrıça



            



İki tane de çıtır edebiyatı okudum. Edebidir, değildir diyenler var ama ben arada stres atmak, eğlenmek için okumayı seviyorum. Bu akıcı, kolay okunan kitaplar romantik komedi film tadında.  Pasaklı Tanrıça’ yı “Beni Hatırladın Mı?“kadar sevmesem de güzel ve komikti. İlk kitap da yine akıcı ve komikti.

Not: Bu arada D&R ' ın bu yaz yaptığı Domingo ve Doğan Kitap indirimlerine bayıldım. Kitapların çoğunu indirimden aldım zaten. 3 yazdır Can Yayınları okuyorduk, şimdi de bu yayınevleri. Aynen devam etsin :).

Okuduklarımdan beğendiğim ve önerdiğim romanlar burada, sevdiğim öykü kitaplarını ayrı bir yazıda toplayacağım için buraya yazmadım. Şimdilik bu kadar J





Devamını Oku »

I grew up on Hip Hop

Hip hop'la büyümesem de, Lana Del Rey' in efsane şarkısı "Blue Jeans" ten başlık yapmak fena olmadı bence bu liste için. Sevdiğim hip hop şarkılarını bu listede topladım. Son zamanlarda Iggy Azalea dinlememin de etkisi olacak heralde, hem de fazla indie ağırlıklı listeler yaptığımı fark edince biraz bloga hareket katmak için eski ve yenilerden oluşan bir liste yaptım. Anladığınız üzere indie seviyorum, ağırlıklı olarak dinliyorum ama her türü severim. Bu aralar da Iggy Azalea ablamızın Rita Ora düetli "Black Widow" klibi çıkınca, beğenince (baya beğendim açıkçası), Kill Bill konseptli (hala izlemedim, ayıp bana) klibi (zaten Iggy seviyor film konsepli klipleri bkz: Fancy), bir toplayım bakalım neler çıkacak dedim ve uzun lafın kısası sonuç bu.

Not: Bu listeyi hazırlarken bir de yakında R&B yapsam fena olmaz gibi geldi. Çok uzak türler olmasalar da, hatta buradaki isimlerin çoğu R&B, Hip Hop türü adı altında geçiyor, burada rap başrolde.



                                                      Hip Hop

Devamını Oku »