nostalji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nostalji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ekim 2017 Pazar

Happy Happy Snail Mail

Merhabalar :). Bugün sizlerle snail mail yani mektuplaşma, geleneksel posta mutluluğundan bahsetmek istiyorum. Hafta sonuna yakışır şöyle güzel bol fotoğraflı mutlu bir yayın olsun, içimiz açılsın :). Her şeyi elektronik ortamda hallettiğimiz şu günlerde mektuplaşma size eskilerden kalma bir anı gibi gelebilir ama neyse ki benim gibi nostalji, diy, yaratıcılık ve kırtasiye severler benden çok önce bu olayı yeniden keşfetmiş ve posta yoluyla mutluluk yaymaya başlamış.



Ya ben Instagram'da görüyorum bu snail mail, penpal, happy mail diyollağ ben var anlamamak diyorsanız kısaca bahsedeyim kendi tecrübelerimden. İlk nerede gördüm hatırlamıyorum ama o özenle hazırlanmış zarfları, zarfların içindekileri, kartpostalları gördükçe mutlu olan ben bloglar ve Instagram'da görüp nedir nasıl oluru araştırınca Postcrossing sitesini keşfettim. O zaman alt başlık;

Postcrossing


Bu site size dünyadan rastgele seçilen birine kart atmanızı aynı şekilde size de kart gelmesini sağlıyor. Çok basit bir sistemi var. Siteye üye oluyorsunuz. Bilgilerinizi, zevklerinizi girdikten sonra şöyle de bir seçenek var; kendi ülkenizden kartpostal gönderip almak istiyorsanız ya da kendi ülkeniz dışında birinden kartpostal alıp vermek istiyorsanız diye. Ona göre sistem size beş kişiyle başlayan bir adres verme sistemi sunuyor. Siz de size gelen bu kişilere kartpostal kesin olması şartıyla mektuplar, hediyeler, paketler gönderebiliyorsunuz. Beş kişi başlangıç, gönderdiğiniz kişiler bu kartları alıp size adresiyle beraber verilen kodu tekrar sisteme girerken belirli bir sayıdan sonra kartpostal gönderme sayınız da artıyor. İşte bu kadar basit. Burada da linki :).

Ücretsiz, siz adres istedikçe sizi insanlarla tanıştıran sitenin amacı bu. Uluslararası kartpostallaşmanızı sağlıyor. Şimdiye kadar ben birçok kart ve mektup gönderdim; 9 tanesi giriş yapıldı. 6 tane de aldım :). Bu sistem siz gönderdikçe ve gelenlerin girişini yaptıkça devam ediyor :). Yani siz özenle kart seçip süsleyip güzel sözlerle doldurup pullarla donatırken yine sürpriz bir şekilde dünyanın bir ucundan tanımadığınız birinden aynı şekilde dolantılmış bir mektup veya kartla posta kutunuz güzellikle doluyor <3. Sanırım istediğiniz zaman hesabınızı dondurma ihtimaliniz de var. İşte bu snailmail olaylarına başladığım site bu.

Postcrossing genelde tek seferlik gönderim ve alım içeriyor lakin bu demek değil ki karşılıklı olarak kartpostallaşamazsınız çünkü isterseniz gönderdiğiniz kişi sizin adresinizi isteyip size mektup veya kart atmak istiyor ya da siz çok beğendiğiniz ve karşı tarafa kart göndermek istediniz o zaman postcrossing yoluyla karşı tarafa mail atıyor cevap alırsanız kendiniz devam edebiliyorsunuz :). O zaman tabi kod olayı da kalktığı için ondan sonrası Postcrossing'i pek bağlamıyor :). Bu tatlı sitenin amacı özetle bu :).



Penpal


Bu tadı bir kere alıp daha fazlasını isteyince uzun süreli mektup arkadaşlığı ilgimi çekti ve yine birkaç yazı ve Instagram gezisinden sonra mektup arkadaşı (penpal) bulma yolunun yine Instagramdan geçtiğini fark etmemle kendimi tanıtan bir yazı oluşturup bilgilerini bu tür hesaplarda paylaşan arkadaşlarla zevkimizin benzer olduğunu düşündüklerime ulaştım. Onlardan bazıları cevap verdi, bazıları vermedi. Lakin cevap verenlerden hem aldığım hem de çok gönderdiğim oldu şimdi cevap bekliyorum :). Zarfın içini doldurmanın inanılmaz bir zevki var ve aynı şekilde gelen zarfı açmanın da. Instagram yine fikir alışverişi yapmak için müthiş bir ortam ve kim sevmez kırtasiyeyi <3. Resmen o desenli bantlar, stickerlar ve desenli damgalarla aşk yaşıyorum. Yaşadığım yerde veya genel olarak Türkiye'de bu tarz şeyleri bulmak zor olabiliyor o yüzden çeşitli yollarla bu kırtasiye malzemelerine ulaşıyorum. Belki bir diğer yayında mektupları nasıl hazırlayıp nelerden ne aldığımı sizlere anlatırım çünkü bu iş resmen bir sanat resmen bir terapi :).


Sorularınız  varsa veya devamı gelsin diyorsanız yorum yapmayı unutmayın :). Ben de istek doğrultusunda düzenli olarak bu seriye devam ederim :). Size nasıl bir mektup gelse mutlu olurdunuz ya da bu mektuplardan en çok hangisini beğendiniz? Cevaplarınızı da benle paylaşırsanız sevinirim :). Kendinize iyi bakın ve posta kutunuzdan mutluluk eksik olmasın :). Mutlu günler :).






Dipnot: Fotoğrafların hepsi bana aittir, izinsiz kullanmak yasaktır. 
Devamını Oku »

21 Haziran 2016 Salı

Ne Zaman TV'de Çıksa İzlerim Dediğimiz Aile Filmleri

Merhabalar :) Nasılsınız? Umarım bu güneşli günler gibi güzel geçen günleriniz olur. Tam da bir pazar yazısı başlığı değil mi :/ ama ben salı paylaşıyorum olsundu :). Gayet uzun ve açıklayıcı olduğunu düşündüğüm başlıktan da anlaşılacağı gibi bugün gerek pazar gerek hafta içi dizisi olmadığı günler araya sıkıştırıverdiği, sabahları hatta ve hatta sıkıcı hafta sonu öğlen saatlerinde (yeterince açıklayıcı oldu, sus artık) televizyonda verilen bu tatlılar tatlısı, iyinin kazandığı, kötülerin cezalandırılıp iyi yola saptırıldığı, adaletin yerini bulduğu, hayatın aslında pembe bir pamuk şeker olduğunu gösteren (?) ve tabi ki hep mutlu sonla biten bu içimizi ısıtan filmlerin 10 tanesini nostalji edasıyla sizlerle paylaşacağım ve eminim ki canım 90 kuşağı bu filmlerin en az beşinin tiyakisi diğer beş filmin de aşinası. Sanırım hepsi Amerika yapımı :/, pek bir çeşitlilik, sizi şaşırtan olaylar ya da sanatsal bir şey tabi ki yok (yerdim mi övdüm mü kinaye mi yaptım inanın ben de bilmiyorum). Ve hepsi tabi ki komedi türünde ki bayılırım. Yani kısaca böyle kafanızı rahatlatıp boşaltmak , birazcık gülümsemek ve nostalji yaşamak için tekrardan (yani işte artık büyüdük ya falan filan, mesela ben bugün özellikle, bir sayı atladım :)))  izlenilebilecek filmlerden tabi ki Türkçe dublaj şartıyla :). Çenemin düştüğü bir yazıya yine merhaba dedik sanırım ben listeye geçtim, görüşelim :).

1. Jumanji 

Ne zaman çıksa ama ne zaman çıksa bayıla bayıla izlerim. Şimdi tamam, Wong Kar Wai izleyip, Godard sevebilirim ama hepsinin yeri ayrı. Arada elitliğime gölge düşürür alırım cipsimi kolamı geçerim TV karşısına oturur izlerim. Jumanji ya Jumanji! Kaç versiyonu yapıldı da vermedi aynı tadı. Canım Robin Williams bıraktığında bizi, çocukluğumu da aldı sanki :(. RIP Robin. Seni unutmadık, hala o güzel sıcacık gülümsemenle içimiz ısınıyor.




2. Bitirim İkili Serisi

Ya dünyanın en şapşik polis memuruyla, dövüş ustası Chan abimizin bu serisi sevilmez mi ya :).  Her izlediğimde uzak doğu yemekleri yiyesim gelir :). Ünlü Çin Mahallesini de ilk bu filmde görmüş olmam muhtemel. Filmde Chan oturaklı, sabırlı, kibar tamam tamam hep stereotip ama olsun arada iyi geliyor. Hem serinin ikinci filminde güzeller güzeli Ziyi Zhang da var :).




3. Şaşkın Dedektif


Yine bir şapşik polis memuru ama bu sefer sahtesinden, komedisi bol actionı yerinde :). Ya ben polisiye seviyorum, komedi de. Bunların ikisini beraber daha çok seviyorum :). Bu filmi de çocukken çok severdim.




4. Dr Dolittle/Çatlak Profesör Serileri


Jim Carrey'den hallice bir Eddie Murphy var burada, mimik adamı. Sevmemek, gülmemek mümkün mü şimdi. İkisi farklı filmler ama yani ayırmaya da gerek yok :). Çok tatliş filmler (resmen dilim değişti nasıl yazıyorum ya, sen elit bir blogsun kendine gel). Kendime ayarımı da verdiğime ve şizofrenimi sizlere kanıtladığıma göre yeni maddeye geçelim.




5. Sihirli Oyuncakçı


Dustin Hoffman'ın olduğu yine çok tatlı çok güzel bir film. Valla eve dvdsini aldım arada izliyorum :). Severim. Yalnız çeviriden ötürü ilk izlediğimde televizyonda sebeci sebeci diyormuş da anlamıyormuşum ne dediğini. Meğersem muhasebeci demek isterken alaylı bir dille sebeci diyormuş :). Bir arkadaşım benden elit olmasın söylemişti :/.




6. Polis Akademisi Serisi


Mahonyyyy! Ya yine ne zaman çıksa izlerim bence siz de bir yerde görünce durup izliyorsunuz. Zaten bir ara bir yerde gördüm ya da okudum, Türkiye'de Amerika'dan daha fazla seviliyor sanırsam bu seri (tamamen uyduruyor da olabilirim) :). Tabi TV'de sürekli koymalarının etkisinin olduğunu düşünüyorum:).



7. Wasabi


Yine bir polis memuru yine komedi yine action. Baya baya benim çocukluğum suçluların peşinde geçmiş. Boşuna çocukken dedektif olmak istemiyordum demek, fazla etkisinde kalmışım :'))). Bu sefer karizmalar karizması Jean Reno var hem de Luc Besson ile birlikte. Benim en sevdiğim yönetmenlerden Besson'ın senaryosunu yazdığı bu film yine sizi saracak. Zaten Jean Reno'yu sevmeyeni kınıyorum, kınadım.




8. Mrs Doubtfire


Yine Robin yine Williams. Canım benim ne de tatlı bir filmdir bu :).




9. Daddy Day Care


Ya tekrara düşmüyorum listenin kendisi tekrar zaten :). Evet Eddie Murphy var ve ben iki filmini şimdiye kadar yazdım zaten, bunu da yanına koymadım ama... Blog benim yayın benim kurdum bırak bu liste benim (yumruk emojisi).





10. 101 Dalmaçyalı




Ve geldik benim çocukken çok sevdiğim filmler arasında olan köpeklerin başrolde olduğu tüm filmler adına bu filmi koyuyorum (sadece köpekleri futbolcu basketbolcu hokeyci cicicici yapan filmler hariç, abartmasınlar yani bir konu buldular diye). Beni bilen bilir (Bu lafı da hiç sevmem) ben köpek delisiyim hatta şu an deli gibi olmayan köpeğimi sevdiğim fantastik bir dünyam var. Nerede görsem sevmeye çalışırım ama her zaman karşılık aldım mı tabi ki hayır. Çoğu zaman platonik veya tek taraflıydı. Hatta bir keresinde hayvanı nasıl bıktırdıysam, beni sevme dercesine ısırdı bile beni. O köpeği bir daha sevmedim ama başka köpekleri çokça sevmeye devam ettim. Yolda sahibini durdurup köpek sevdim. Baya çılgın gibi köpek severim anlayacağınız. Hatta sanırım ben köpeğimi sevmekten öldürebilirim, rivayetler var bu konuda. Hayatım boyunca beklediğim an ise birinin bana köpek sürprizi yapmasıdır (hala bekliyorum pls) hani şu videolardaki gibi (misal christmas puppy surprise) <3<3<3<3 Kedi köpek insanı derler ya anladınız herhalde ben köpek insanıyım :). Yavru köpek görünce sulu göz olan o gıcık insan da benim, düşünün artık bir de köpek sahiplensem neler olur. Burayı sayfalarca içimdeki sevgiyi anlatmak için kullanabilirim amma ve lakin gereksiz :). Çenemi yukarıda değil şu an burada bıraktım sanırım. Kuvvetlidir kolay kolay düşmez tabi hemen, gördüğünüz gibi.

Konudan yeterince saptığıma göre sonuç kısmına geçeyim. Umarım buraya kadar gelebilmişsinizdir. Aslında bir Adam Sandler filmi de koymak isterdim ama kısmet değilmiş. Sizin de böyle çocukluğunuzu hatırlatan, nostalji yüklü filmleriniz varsa yorum yazın, çekinmeyin :). Kendinize çok iyi bakın, hayal etmeyi ve çocuk kalmayı asla bırakmayın.

Devamını Oku »

3 Mart 2016 Perşembe

Abur Cubur #22 (özledik)

Ahhh ahh siz de özlemediniz mi bu sesleri, müzikleri. Geçmişten gelen güzelliklerden oluşan bir müzik listesi var şu an karşınızda. O zamanların havasından mıdır suyundan mıdır başka bir hava var bu şarkılarda. Hadi hep beraber bu eski zamanlar alternatif sesleri beraber dinleyelim. Uyarmadı demeyin fazlaca nostalji, melankoli ve hüzün içerir. Sizin de bu da vardı dediğiniz varsa mutlaka yazın. Çekilişe çok az zaman kaldı son gün 5 Mart katılmayı unutmayın :) #çekiliş.


1. Cemali - Sever misin o zaman

Sadece bu şarkı değil, "Duymak İstiyorum", "Dön Bana", ve "Şimdi Hayallerdesin" gibi birçok hala akılda kalan şarkılarıyla onları unutmadık ve severek dinliyoruz.



2. Beyaz Önlük  - Son Defa Sarıl Bana

Üç doktordan oluşan bu grubun bu şarkısı hala sevilerek dinleniliyor.




3. Umay Umay - Düşmedim daha

Şu aralar şiirleriyle ön planda olsa da böyle güzel şarkıları da olan bir kadın <3.



4. Nilüfer Örer - Mevsim bahar

Arabesk rock diye bir türün oluşma sebebi :).



5. Tüzmen - Son Rüya

Ahh ahhh şu doksanlar. Şu zaman makinesini bulun beni doksanlara bırakın :)


6. Reflex - Sen Hep Benimsin

Yine doksanlar, yine doksanlar,,,



7.  Düş Sokağı Sakinleri - Sevdan Bir Ateş

Ve son şarkı bu liste için ama doyamayanlar varsa bir listelik daha şarkı hazır. O yüzden şimdilik tadı damağınızda kalsın bir daha ki abur cubura kadar sizler de böyle bol nostalji kokan, alternatif şarkılar varsa burada paylaşın. Belki bir daha ki listede sizin önerdiğiniz şarkı olur. Kendinize iyi davranın :).


Devamını Oku »

19 Ekim 2015 Pazartesi

Abur Cubur #16

Merhabalar :). Bu seferki abur cuburun teması biraz nostaljik ve bolca hüzünlü bu yakışıklı beylerin şarkılarından oluşuyor. Bir göz atarsanız pişman olmazsınız zaten öyle efsane isimler ve şarkılar ki bir başlayınca diğer şarkılarını dinlememek elde değil. Şunu belirteyim ki o güzel şarkılarından seçmek kolay değil birini şimdilik bunlar var listede, Başka bir listede diğerlerini de paylaşmak dileğiyle. O yüzden buyurun, yorum bile yapmama gerek yok. Siz sırayla oynat tuşuna basın ve hiç benim gevezeliğimle yormayın kafanızı :).

1. Barış Manço - Geçti Dost Kervanı (Barış Manço için ayrı bir liste mi yapsaydım ki :/)



2. Cem Karaca - Sende Başını Alıp Gitme



3. Mehmet Güreli - Sen ve Ben



4. Fikret Kızılok - Yeter ki



5. Erkin Koray - Seni Her Gördüğümde



6. Bülent Ortaçgil - Yağmur


7. Tanju Okan - Kadınım





Devamını Oku »