24 Temmuz 2017 Pazartesi

Atıştırmalık #23 (The Double, The Butterfly Effect, Source Code)

Ay noldu bize bilmiyorum, kankam Riri yakın dostum Johnny (Depp herhalde Depp oyuncu olan) bu aralar biraz kilo aldık ama söyleyen söyleyene (burada ben de söyledim :')). İnsanların ağzı torba değil ki büzesin, konuşsunlar. Neyse ki kankamızı boşuna Riri yapmadık verdi bir güzel cevap hepimizin yerine. Hayır umursadığımızdan değil, görüyoruz ama eğlencemizi bölmüyoruz manasında. O yüzden konuşmaya devam :).

Ben bu aralar filmlerle bozdum kafayı ama şikayetçi değilim :). Biliyorum ki gün gelecek bu kadar izleyemeyeceğim o yüzden hazır iştahım varken izliyorum art arda filmleri. Hani öğrendikçe cahilliğin artar ya benim ki de o hesap izledikçe izleyecekler çoğalıyor. İzlenecek güzel çok film var ve zaman az. Yine de bu karamsarlığı bırakıp önümüze bakarsak film izlemek güzel şey :). Hele ki güzelse :). Sinemalar da bir hareketlenmeye başladı şu an iki film var izlemek istediğim gidince yazarım :). Gelelim bu yazının filmlerine :).


The Double - Richard Ayoade (2013)




Yine izlenilesi bir film ve yine sevmediğim Jesse Eisenberg. Yine de hakkını yemeyeyim güzel iki karakter canlandırmış. En sempatik bulduğum filmi diyebilirim. Yönetmenin "Submarine" filmini çok sevince, "The IT Crowd"'da izleyip daha da çok sevince bir diğer filmini izlemek istedim ve sevdim. Şöyle ki film kara komedi ve gerilim ama beni sinirden öyle gerdi ki artık duvarları yumruklayasım geldi baş karakterden dolayı. Bu kadarı da fazlaydı ama neyse ki mizahla güzel dengelenmiş bir filmdi. Hatta güzel bir kara komedi.

Dostoyevski'nin Öteki romanından senaryosu yazılmış bu filmde Eisenberg iki karakter canlandırıyor. Biri içine kapanık, naif, sesi çıkmayan vur ensesine al ekmeğini tarzı evden işe işten eve giden Simon James. diğeri de bu kişiliğinin her şeyiyle tam tersi James Simon. Fight Club'ı anımsatıyor değil mi :)? Yavaş yavaş kendisinden yararlanan ve cana yakın kişiliğiyle hızla yükselen James, Simon'ın takıntı derecesinde sevdiği kızı da elinden alır. Simon o kadar içine kapanıktır ki kıza sevdiğini söyleyemez hatta uzaktan evini dikizler ki bu sahne bana Kieslowski'nin "Aşk Üzerine Kısa Bir Film"'ini hatırlattı. Bu benzerliklere rağmen filmin o filmlerden ayrı kendi başına güzel bir hikayesi var. Filmde şöyle de bir güzellik var, hem"Submarine" filmindeki  oyuncular, hatta hepsi konuk olarak yan rollerde oynarlar, hem de dizisi "The It Crowd"'dan canım Chris O'Dowd ve Christopher Morris yine küçük rollerde karşımıza çıkar :).


The Butterfly Effect - Eric Bress, J. Mackye Gruber (2004)




Şu laftan da sıkıldım ama  doğru, yine izlemekte baya geç kaldığım bir film. Bir ara ne çok söylüyordu herkes :). Filmin genel havası "Mr. Nobody", sonu "Looper"'a benziyor :). İki filmde bu filmden sonra yapılmış gerçi ama bence bu filmden daha iyiler :). Film zamanda yolculuk, zamanda atlamalar, paralel evrenler, alternatif hayatlar üzerine bir film. En çok sonunu sevdim :). Yalnız oyunculuklar fena, hiç beğenmedim. Genel olarak da filmin puanını ciddi düşürdüğünü düşünüyorum. Yine de kendini izlettiren bir film, başı sonu tutarlı çok güzel olmasa da iyi film. Benim gibi zamanda atlamalı zıplamalı sıçramalı film severler izlesin :).


Source Code - Duncan Jones (2011)




Güzel bir zamanlı aksiyon filmi. Evet biliyorum zamanında çok sükse yaptı  ve ben yine baya geç izledim :). Bu sefer bilimsel olarak bir bombacıyı tespit etmek amaçlı 8 dakikalık trene dönüşü sağlanan bir askerin bu çabasını izleriz. Yine paralel evrenler, başka hayatlar falan filan. Aksiyonu da var, içinde dramı da var ama abartılı değil o yüzden bence güzel film. Filmde bir şey merak ediliyor ve hiç bekletmeden hemen cevap geliyor :). Sıkılmadan izlersiniz :).

Bu tarz konulu filmleri her zaman çok sevmişimdir. Zaman konusu her zaman ilgimi çeker. Zamanda yolculuk, paralel evren, alternatif hayatlar, zamanda sıçramalar, atlamalar tek kelimeyle bayılıyorum :).

22 yorum:

  1. The Double çok değişik bir filmdi. Butterfly Effect bu tarz filmlerin ilk örneklerinden (bizim için en azından) biri. Source Code'u da çok sevmiştim. Jake yüzünden sanıyorsan çoohhhhhk yanılıyorsun :p

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Butterfly Effect iyi de daha iyi olabilirdi :).

      Hahhaha demek sen de onlardansın :). Ama adam güzel filmler yapıyor, seviyoruz :).

      Sil
  2. Submarine en sevdiğim filmler arasında, The It Crowd izlerken çok güldüm..
    Bu filmi bilmiyordum, sevdiğim romanlardan biri ile bağlantılı bence bu filmi izlemeliyim .. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Submarine'e bayılıyorum ya birkaç kez izledim :). The IT Crowd hele zaten çok komik :). İzle izle seversin gibi geldi :) Rica ederim :).

      Sil
  3. Araya başka bir mim ve bir yazı girdi ama senin mimini unutmuş değilim.Bir iki güne yapacağım :) Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
  4. İlk ve son filmin afisi cok his duruyor. Sonuncuyu duymustum sanirim ben de. Ama film izleyemiyorum. Cok uzucu bir durum bu. Daha cok kendime vakit ayirmaliyim dedigim her an zaman hizla geciyor ve ben hicbir sey yapmamis oluyorum. Ay ne cok dertlenmisim. Evden uzakta bir de tatil oldugu halde stajda olmak cok zor geliyor artik. :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy kıyamam, geçecek sakin ol ve hemen en yakındaki sinemaya git :). Senin acil bir doz film alman lazım :).

      Sil
    2. :D Bu tavsiyeyi degerlendirecegim.

      Sil
    3. Süper, bir an önce iyileşmen dileğiyle :).

      Sil
  5. üçünü de izlemiştim, en çok butterfly effect'i sevmiştim, source code da çok heyecanlı, keyifli seyirler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Süper, teşekkürler. Sana da keyifli seyirler :).

      Sil
  6. Hahaa ne eglenceli yaziyomusun sen :) film izleyemesemde okudum 😀

    YanıtlaSil
  7. üçüncüyü hatırlamadım, iyi izliyon bu yaz, ben de kore korku filmlerine takıldım bugünlerde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maşallah diyelim nazar değmesin :). Böyle iyi oluyor notlar bana da ama her zaman yazamıyorum :).

      Hımmm işte korku bende hiç yok :). Gerilim evet :).

      Sil
  8. Böyle zamanda atlamalı, paradokslu, paralel evrenli filmleri seviyorsan Predestination'ı öneririm, belki zaten izlemişsindir ama senden kaçmıyor pek :D Butterfly Effect ile benzettiğin filmleri not ettim, ondan daha güzellerse izlemeliyim çünkü BE çok sevdiğim bir filmdir. Eisenberg severim ben, hem de biraz fazlaca ama bu filmini izlemedim henüz, kitabı okuyup izlemeyi bekliyorum ama bu reading slump halleriyle biraz daha ertelenecek gibi görünüyor. Son filmi izlemiştim ama adını unutmuştum burada görünce pek sevindim :D Bir daha izlemek istediğim bir film aslında, aksiyonu güzeldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen izledim o filmi güzeldi :). Sen de izlemediysen Coherence'ı izle çokk güzel film :). Öyle bir liste hazırlıyorum şu aralar ne mutlu bana bir okuyucumu buldum :). Hem başlık altında öneriler artar izlemediklerimizi de izleriz :).

      Aksiyonu güzel kısa derli toplu bir film ben de sevdim :).

      Sil
  9. source code listemde. ben de zamanda atlamalı zıplamalı filmlere bayılıyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy ben de ben de :). Yakında bir liste yapacağım, orada da bilmediklerimizi paylaşır, konuşuruz. İzlemediğimiz aman kalmasın :).

      Sil
  10. Kelebek Etkisi'ni yıllar önce izlemiştim. Bazı sahneleri hala aklımdadır. Dediğin gibi oyuncular daha iyi seçilseydi daha başarılı bir film olabilirmiş.

    The Double benim de izleme listemde. Hem Dostoyevski'den etkilenmişler hem de sevdiğim oyuncu oynuyor. :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, artık ne zaman Jesse Eisenberg görsem sen geliyorsun aklıma :). Ki gerçekten çok gördüğüm bir isim :).

      Sil